sözlük yazarlarının sünnet anıları

sünnetçiye muayene diye götürmüşlerdi.o aralar grip gibi bişeydim zaten.neyse yatırdılar sohbet muhabbet ediyoruz gülüşüyoruz filan.bana nezaman sünnet olcağımı filan soruyolar.bende olmicam diyorum kaçıcakmışım bak sen.neyse kalk muayene bitti dediler bi kalktım pipetin yarısı yok.meğerse uyuşturmuşlar amk ama iyiki uyuşturmuşlar çünkü baltayla kesiceklerini zannediyordum o yaşlarda.

önümüzdeki beş sene içinde sünnet olmayı düşünüyorum. kestirip attığımda anlatacağım söz.

bu fotoğrafta da görüldüğü gibi o an çok mutluydum. resmen kan revan içinde poz verip, el sallamışım.

sünnet, erkekliğe ilk adım olarak tanımlandığı için bunu kutlama gereği hisseden aileler olmaktadır illaki. artık bu sünnet düğünlerinin sayısı artmıştır. ben de anlatmak isterim anımı. o zamanlar 6 yaşında, çocukluğunun baharında, günleri anaokulunda resim çizmekle geçen ikizlere haber gelir. artık sünnet olma vakti gelmişti, o zamanlar pek yaygın olmayan sünnet düğünü yapılacaktı. düğün günü gelir, bembeyaz giydirilmiş iki çocuk, önlerinde maşallah yazmakta, ellerinde de birer sopa. konvoy yapılır. düğünün yapılacağı mekana gidilir. gece boyu oynanır, ertesi gün ameliyat gerçekleşir bitiş... ----****---- o zamanlar 6 yaşında, olayın ne olduğunu kavrayamayan gazipasa'nın düşüncelerini dinlemekteyiz şimdi. "düğün yapacaz size, erkek olacaksınız" dediler. "ulan önce neydik acaba" dedim. iyi bir şey demek ki diye düşünüyordum. sünnet giysisini giydirdiler, herkes etrafında pervane, ne desen yapılıyor. sonra diyorsun ki gerçekten iyiymiş bu sünnet işi. (ikizime dönüp rüya gibi bir düğünümüz olacak demedim tabii, o daha farklıydı.) cipin kasasında ilçe merkezinde yapılan konvoyun ardından düğünün yapılacağı yere geçtik. ama nasıl zevkli anlatamam. "ulan bilsek önceden olurduk bu erkek olma işini." diyorum. neyse hava karardı düğün başladı artık. okul bahçesinde yapıyorduk. her şey güzel gidiyordu, ta ki sahneye çıkarıp "oynayın lan" denilene kadar. 6 yaşında çocuk nasıl oynasın dedim ve başladım ağlamaya. beni sahneden alıp sandalyeye oturttular, oynayanları izliyorum artık. (bir süre sonra sen bizimlasın, sen diğılsın falan yorum yapar oldum.) takı bölümünde ise sahneden inip köşede ağladığım için bana daha az para takılmıştı, acısı büyük. insan düğününde ağlar mıydı hiç. evet ağlamıştım, oynamaya utanmıştım çünkü. düğün bitti ertesi gün uyandık, bir sürü hediye gelmiş, adeta bayram havası var. (yalnız gerçekten de bayramdı, 19 mayısta yapıldı ameliyat). bahçede oynuyoruz biz, evde de kalabalık bir grup var. sonra bir araba geldi evin yanına. "şekerci geldi." deyip ikizimi aldılar odaya. içerden ağlama sesi geliyor korktum ben tabii. zaten o ağlasa sebepsiz ben de ağlıyordum, başladım ağlamaya. ( 6 yaşındayım, ne bileyim ben. düğün yapılınca erkek olma işi tamamlanıyor sanıyorum. meğer her şey yeni başlıyormuş.) sonra beni aldılar odaya. acımayacağı yönünde gazlıyorlar. ben de acı hissetmiyorum ama ağlıyorum sadece. doktor da diyor "sen kırkıncısın." napayım yani, sevineyim mi kestiğin 40. çocuk olduğuma? normalde 2-3 gün yatıp ayaklanırdı millet. ben 2 hafta rahatımı bozmadım. etek giydirirlerdi bir de. giymedim ben, giyecek olsam iskoçyaya giderim. yalan mıyım? (evet, aslında utanıyordum.) düğünde niye ağladığımı soranlara da "utandım o yüzden ağladım" demedim. "ulan benim parçam gidiyor benden onu kutlamamı bekliyorsunuz. ne çeşit bir insansınız siz" dedim hep. hala da derim.

aslında hic korkum yoktu ama malum bolgeyi 5 tane igne ile uyusturcaklarini duyunca hic susmadan eve kadar ağlamıştım...

sünnetten önce doktor bize krem gibi birşey vermişti sünnetten bir gece önce sürmemiz için. babam gidip bir kutu aldı içinde 12 tüp krem vardı hepsini sürdük bir gece önce. ben sünnet olduğum sünnet düğünüm yapıldı 1 hafta geçti ben hala hissetmiyordum birşey. meğersem kremden 1 tüp sürülecekmiş uyuşturması için :)

zil takmışlardı aq.

oha lan millet hatirliyor amk

olmadan önce çişin varmı diye sormuşlardı bende olduktan sonra yaparım diye düşünüyorum, kesileceğini ve sarılacağını nerden bileyim küçüğüz 8-9 yaşları falan. bi çıktım hastaneden çokta çişim var, eve gidince söyledim neden söylemedin orda yapardın dediler.

kurban bayraminda kurbani keserken tekbir getirdiklerini görmüştüm bende sunnet ne bilmiyom simdi seni sunnet etcez dediler sunnet olduktan sonra sana hediye vercez tamam dedim edin beni sünnet beni soydular ben hala alacagim hediyeleri düşünüyom biraz zaman sonra bunlar basladi tekbir getirmeye ulan ne oluyo demeye kalmadan bagirmaya başladim beni kesiyorlar annee yetiş kesiyorlar diye

başlığı görünce herkesin istemsiz dalgasına bakması. (bkz: herkes baksın dalgasına)

tam keserken lazerin pili bitti aq.ben evde sünnet olanlardanım ve işin trajedisi yaralı çükle 10 dk bekledim çare olarak kumanda pilini takıp devam etti sünnetçi. ilk yaratıcı küfür eserlerimi o zamanlar vermeye başladım, sonra diyorlar ki neden küfürbazsın. lan ben olmayim kim olsun hayatımda normal birşey yok, en değerlim kumanda piliyle yontuldu aq

herkesin sünnetçisi, doktoru erkek olur benim sünnetçim bayandı. bilmiş tavırlar, hehey elimden kaç tane geçti, bu iş bizim işimiz davranışlarında halbuki ilk kesişiymiş. nasıl bir şansımız varsa sonrasında da enfeksiyon kaptırdı nalet karı.

belediye sünnetçisi etti beni toplu sünnet

sünnet olacam para felan veriyorlar üstüm şekilli şukkulu bi kayafet elimde asa mutluluktan uçuyorum neyse sıra geldi o işe ulan adam açın diyor amk adam alet erdavatları çıkardı ben gördüm ya direk topuk ama salak gibi balkona kaçmışım cocuk aklı işte kapıdan aşşağı insene velhasıl yatırdılar kestiler o günden beri hep bişeler eksik.

aga yaş itibariyle bizim zamanımızda doktor felan yoktu birde köydeydik o zamanlar köy yerinde bir sünnetçi köye geldi mi sünnet olacak çocukları bir usturayla sırayla sünnet ederdi öyle steril ortamlar yok tabi dedemin çevresinden mütevellit bizim ev baya kalabalıktı kirvemin kucağında mal gibi mutlu bir şekilde benim için süslenen karyola ve odaya bakıyordum sonra açtılar malzemeyi bildiğin bütün köye karşı daldaşşak ortada geziyorum herkes bakıyor benim pipimde değil ben hala alacağım hediyeleri kesiyorum inceden sonra bir acı hissettim orospuçocuğu kökünden kesti sandım nasıl ağlıyorum öyle böyle değil yıktım ortalığı sonrasını hatırlamıyorum bir baktım karyoladayım çevremde bir dünya insan dolanıp duruyor ufaklığı kontrol edeyim dedim baktım kafam kadar sargı bezine sarmışlar hepsini kesmediklerine sevinmiştim :d:d